Kabızlık Nedir?
Kabızlık herkes için farklı bir anlam ifade eden bir belirtidir. En yaygın şekliyle, dışkılama sayısının azalmasına karşılık gelir ancak dışkı hacminin veya miktarının azalması, ıkınma ile dışkılayabilme, yetersiz boşalma hissi ya da düzenli dışkılama için laksatif, lavman veya fitil kullanma durumları da kabızlık olarak kabul edilir.
İnsanların genelinde günde 3 defadan haftada 3 defaya kadar olan dışkılama normal olarak kabul edilir, ancak bazı kişilerde bir hafta veya biraz daha uzun sürede dışkılama olmayabilir ve bu herhangi bir rahatsızlık yaratmayabilir. Normal bağırsak hareketleri beslenme şeklinden etkilenir. Batı tipi beslenme günlük 12-15 gram lif içerir, ancak düzgün bağırsak hareketleri için günde 25-30 gram lif tüketilmesi ve 1.5-2 L sıvı tüketilmesi önerilmektedir. Egzersiz de bağırsakların düzgün işleyişine yardımcı olur.
İnsanların yaklaşık %80’ni hayatlarının belli bir döneminde kabızlık sorunu yaşar ve kısa süreli kabızlık şikayeti oldukça normaldir. Kabızlık tanısı koyulabilmesi için dışkılamanın sürekli olarak haftada 3 defadan daha az olması gerekir. Genel inanışın herkesin günde en az 1 kez dışkılaması gerektiği yönünde olması, laksatiflerin kötüye kullanımına neden olmaktadır.
Kepek, buğday, tam tahıllı ekmekler ve bazı meyve-sebzeler gibi liften zengin yiyecekleri tüketmek düzgün bağırsak fonksiyonu için önerilen günlük 25-30 gram lif ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olur.
Kabızlık Nedenleri Nelerdir?
Kabızlığın birden çok sebebi vardır ve bunlar aynı anda da var olabilir. Kabızlık sebepleri arasında yetersiz lif ve sıvı alımı, hareketsiz (sedanter) bir hayat tarzı ve çevresel değişiklikler sayılabilir. Kabızlık, seyahatler sırasında, gebelik veya beslenme şeklindeki değişikliklerle de artabilir. Bazı kişilerde, tuvalete gitme ihtiyacının tekrarlayan şekilde göz ardı edilmesi ve ertelenmesi sonucunda da gelişebilir.
Kabızlığa neden olan daha ciddi nedenlerden biri kalın bağırsakta daralmaya neden olan durumlar veya kitlelerdir, bu nedenle kabızlık şikayetinin devam etmesi durumunda bir kolorektal cerraha başvurmakta fayda vardır. Omurilik yaralanması olan hastalar sıklıkla kabızlık sorunu yaşabilmektedir. Kabızlık, skleroderma, sinir sistemi hastalıkları, tiroid hastalıkları da dahil olmak üzere endokrin sistem hastalıkları, multipl skleroz ve Parkinson hastalığı ile ilişkili olarak da görülebilmektedir.
İlaçlar Kabızlığa Neden Olur mu?
Evet, ağrı kesiciler, antidepresanlar, sakinleştirici ilaçlar, diğer psikiyatrik ilaçlar, tansiyon ilaçları, idrar söktürücüler (diüretikler), demir takviyeleri, kalsiyum takviyeleri ve alüminyum içeren anti-asit ilaçların da içinde olduğu pek çok ilaç kalın bağırsak hareketini yavaşlatabilir ve kabızlığı kötüleştirebilir.
Kabızlık İle İlgili Olarak Ne Zaman Doktora Başvurulmalıdır?
Bağırsak hareketlerinde süreklilik gösteren bir değişiklik, dışkılama sayısında veya miktarında artma veya azalma, veya dışkı boşaltmada zorluk gibi yakınmalar olduğu takdirde doktora başvurulmalıdır. Kabızlık şikayetleri üç hafta veya daha uzun sürdüğünde de doktora danışılmalıdır. Eğer dışkınızda kan görürseniz hemen bir doktora görünmelisiniz.
Kabızlığın Nedeni Nasıl Tespit Edilir?
Kabızlığın pek çok nedeni olabilir ve tedavinin en basit ve özgün şekilde planlanması için bu nedenin tespit edilmesi önemlidir. Doktorunuz kalın bağırsakta daralma yapabilecek anatomik (yapısal) sebepleri araştırmak isteyecektir.
Genellikle ilk adım, rektumun parmakla muayenesidir; bu basit yöntemle altta yatan soruna yönelik önemli ipuçları elde edilebilmektedir.
Kalın bağırsakların ucunda kamera olan bükülebilir bir tüp yardımı ile görüntülenmesi (kolonoskopi) sorunun kaynağını kesin olarak tespit etmede ve polip, tümör ve divertiküler hastalık gibi kabızlığa sebep olabilen ciddi hastalıkların dışlanmasında yardımcı olur. Eğer anatomik (yapısal) bir sorun tespit edilirse bu anormalliği düzeltmeye yönelik tedavi planlanabilir.
Diğer testler, kabızlık oluşmasına neden olan fonksiyonel sebepleri ortaya koymaya yardımcı olur.
Örneğin işaretli kapsüllerin yutulmasını takip eden birkaç gün boyunca karın direk grafileri çekilerek kalın bağırsaktaki geçiş zamanı yorumlanabilir ve kas fonksiyon bozukluğuyla ilgili hastalıklara dair ipuçları elde edilir. Anüs ve rektumun fonksiyonlarını değerlendiren fizyolojik testler de kullanılabilir. Bunlar arasında, bağırsak hareketlerini kontrol eden anal kaslardaki reflekslerin küçük bir plastik kateter yardımıyla incelenmesi veya anus ve rektumun dışkılama sırasındaki fonksiyonunu değerlendirmek üzere çekilen direk grafiler yer alır.
Çoğu hastada, özgün bir yapısal veya fonksiyonel sebep tespit edilemez ve kabızlığın sebebinin non-spesifik olduğu söylenir.
Kabızlık Nasıl Tedavi Edilir?
Kabızlığı olan hastaların çok büyük bir kısımı diyetteki lif miktarının ve su tüketiminin arttırılması ile tedavi edilebilirler. Diyetteki lif miktarı kepek, buğday, tam tahıllı ekmeklerin tercih edilmesi ve belli sebze-meyvelerin tüketilmesi ile arttırılabilir. Doktorunuz size yaşam tarzı değişiklikleri de önerebilir.
Genellikle önerilen kepek gibi sindirilemeyen bitkisel liflerinin besin takviyesi olarak kullanılmasıdır ve bu, kabızlığı rahatlatmak dışında kolesterol seviyelerini düşürmek, kalın bağırsakta polip ve kanser oluşumunu azaltmak ve semptomatik (belirti veren) hemoroidleri önlemek gibi faydalar da sağlar.
Lif takviyelerinin tam etkinliğe ulaşana kadar birkaç hafta ile birkaç ay arasında bir süre geçmesi gerekebilir, ancak bunların fazla kullanımı halinde bazı stimülan laksatif ilaçlar gibi zararlı veya alışkanlık yapıcı özellikleri yoktur. Diğer laksatif (ishal yapıcı) ilaçlar, lavmanlar veya fitiller sadece genel cerrahınızın önerisiyle ve bilgisi dahilinde kullanılmalıdır.
Dışkılamanın mümkün olduğunca günün aynı saatlerinde gerçekleştirilmesi alışkanlığı edinmek de bazı hastalarda çok yardımcı olmaktadır.Bazı hastalarda bio-feedback tedavisi ile anüsteki sfinkter kaslarındaki zayıflamış fonksiyon geri kazanılabilmektedir. Cerrahi seçenekler, kabızlık tedavisinde çok nadir olarak gerekli olur. Genel cerrahınız, size en uygun tedaviyi belirlemek adına tedavi seçeneklerinin hepsini sizinle detaylı olarak paylaşacaktır.
*Buradaki metin genel bir bilgilendirme olup, hastalıklar değişkenlik gösterebileceğinden kişisel değerlendirme için cerrahınızla görüşünüz.
*Amerikan Kolon ve Rektum Cerrahları Derneği’nin hasta bilgilendirme broşürlerinden tercüme edilmiştir.