Tiroid nodülleri, Guatr

Ele gelen tiroid nodülü sıklığı kadınlarda %5, erkeklerde de %1’dir. Ultrasonda saptanan tiroid nodüllerinin oranı ise %19-68 arasındadır. Bu oran kadınlarda ve yaşlılarda artmaktadır. Tiroid nodüllerinde kanser oranı %7-15 arasındadır ve yaşa, cinsiyete, radyasyona maruziyet, aile hikayesi ve başka faktörlere bağlı olarak değişmektedir.

Diferansiye tiroid kanserleri (papiller ve folliküler) tüm tiroid kaserlerinin çoğunu (>%90) oluşturur. İnsidans Amerikada 1975’den 2009’a kadar 3 katına çıkmıştır. Sebep olarak papiller tiroid kaserindeki artış öne sürülmüştür. Giderek daha küçük tümörlere teşhis konmaktadır. Neden, artmış ultrason kullanımı ve diğer görüntüleme yönetmleridir. Görüntüleme ve patolojik incelemelerdeki insidental (tesadüfi) kanserlerin oranı da artmaktadır. Tahminlere göre 2019’da papiller tiroid kanseri kadınlarda en sık 3cü kanser haline gelecektir.

Sadece >1cm’den büyük nodüller incelenmeli. Nadiren <1cm’den nodüllerde eşlik eden belirtiler ve lenfadenopatiler varsa incelenebilirler. <1cm’den küçük nodüllerin morbidite ve mortalite riskleri çok düşüktür.

Diferansiye tiroid kanserlerinin %5-10’u aileseldir (ailesinde en az 2 kişide tiroid kaseri olmalı).

>1cm’den büyük tiroid nodüllerinde ilk önce TSH bakılır. TSH değeri düşük ise sintigrafi yapılarak nodülün sıcak mı soğuk mu olduğuna bakılır. Sıcak nodüllerde kanser riski çok düşük olduğundan biyopsiye gerek yoktur. Tiroid nodülünde TSH yüksek ise kanser riski yükselir.

Calcitonin seviyesi yüksek olanlarda nodülün içindeki sıvıdan calcitonin seviyesine bakılabilir.

Tiroid nodülleri olanlara tiroid US ve boyun lenf nodlarına rutin bakılır.

İİAB (ince iğne aspirasyon biyopsisi): sistik komponenti yüksek ve zor palpe edilen nodüllerde US altında yapılmalı.

İİAB gerekçeleri:

  • >1cm veşüpheli karakteri olanlar
  • >2cm olup düşük şüpheli karakteri olanlar. Takip de edilebilirler.
  • %50’sinden fazlası kistik karakterde olan nodüllerde malignite oranı düşüktür.
  • Düşük riskli nodüllerden İİAB 1,5cm üzerinde iseler düşünülebilir.
  • Çok düşük riskli nodüllerde 2cm’yi geçtiklerinde İİAB düşünülebilir.
  • Boyun lenf nodlarından İİAB eğer metastaz şüphesi varsa alınabilir.
  • Risk faktörleri olan hastalarda 1cm’den küçük nodüllerden de İİAB yapılabilir.

MNG ile soliter nodüllerin kanser riski aynıdır. Bazı çalışmalara göre soliter nodülün kanser riski hafifçe daha yüksektir.

Şüpheli tiroid nodülü olup İİAB sonucu benign sitoloji rapor edilen hastalarda 12 ay sonra US ve İİAB tekrar edilmelidir. US’ye göre düşük şüpheli nodülleri olanlarda kontrol US >24ay aralıklarla yapılmalıdır.

İki defa US altında yapılan biyopsi sitolojisi benign gelmiş nodülün takip edilmesine gerek yoktur.

Yüksek şüpheli nodüllerde (<1cm) US 6-12 ay ile tekrar edilmelidir.

Düşük şüpheli nodüllerde (<1cm) takibe gerek yoktur.

İyot eksikliği olmayan hastalardaki benign tiroid nodüllerinde TSH süpresyon tedavisi artık yapılmamaktadır. Zararı faydasından çoktur. İyot eksikliği tedavi edilmelidir.

Tekrarlayan benign sitolojisi olan büyüyen nodüllerde, >4cm olan nodüllerde, bası semptomları olanlarda ve klinik şüphe/gereklilik olanlarda, bu hastalar ameliyat edilebilir.

Nüks eden tiroid nodüllerinde benign kistik nodülerde bası semptomları veya kozmetik nedenlerle cerrahi ya da etanol enjeksiyonu düşünülebilir. Asemptomatik olanlar konservatif takip edilebilir.