Anal (Makat) Kanser
Anal Kanser Nedir?
Kanser, vücuttaki hücrelerin bir dizi genetik değişimden sonra bölünmelerini kontrol etme yeteneğini kaybetmeleriyle başlayan hastalıklara verilen genel isimdir. Kanserler büyüdükçe çevrelerindeki dokuyu işgal ederler (invazyon) ve kan damarları veya lenfatik ağ ile vücutta yayılım gösterebilirler ki buna da metastaz denir.
Anüs ve anal kanal rektumun vücudun dışına açılan alanıdır. Anal kanser, anal açıklık çevresinde yerleşen hücrelerden ortaya çıkar. Anal kanser genellikle squamöz (yassı) hücreli karsinom denen türde olur. Başka kanser türleri de bu bölgede ender olarak görülebilir ve bunların tedavisinde cerrahın görüşü önemlidir.
Kanserleşmeye başlayan ancak deri altına invazyon yapmayan hücrelere ‘karsinoma in-situ’ denir. Bu durum anal kanserin öncüsü olarak değerlendirilir ancak henüz kanser olmadığından farklı tedavi edilir. Doktorunuz ikisi arasındaki farkları netleştirebilir.
Anal Kanser Ne Sıklıkta Görülür?
Anal kanser sık görülmez, bağırsakta görülen kanserlerin %1-2’sini oluşturur. Yaklaşık 600 kişide bir kişi hayatları boyunca anal kansere yakalanır (bu, 20’de bir olan kolorektal kanserle karşılaştırılabilir). Anal kanserlerin 2/3’ü kadınlarda görülür. Diğer kanserlerin aksine her yıl anal kansere yakalanan hasta sayısı artmaktadır.
Kim Risk Altında?
Risk faktörü, bir kişinin bir hastalığa yakalanma ihtimalini artıran etmenlerdir. Anal kanser, HPV ile enfekte olmakla ilişkilendirilmiştir ancak bu virüsün olmadığı kişilerde de görülebilir. HPV, anal ve genital siğillere de neden olur ancak kanser gelişmesi için siğil olması gerekmez. HPV ayrıca kadınlarda rahim ağzı, vajinal ve vulvar kanserlerle, erkeklerde penis kanseriyle, her iki cinsiyette de baş ve boyun kanserleriyle ilişkilendirilmiştir. Bu kanserlerden birinin bir hastada olması, o kişide anal kanser riskini artırmaktadır.
Anal kanser için diğer risk faktörleri;
- Yaş – Anal kanserle genellikle 55 yaşın üstünde karşılaşılır. Hastaların 1/3’ü 55 yaşından daha gençtir.
- Anal cinsel ilişki – Anal yolla cinsel ilişki kuran erkek ve kadınların riski artmıştır.
- Cinsel yolla bulaşan hastalık – Çok eşli kişilerin HPV ile karşılaşma ihtimali artmıştır, bu da doğal olarak anal kanser riskini artırır.
- Sigara – Sigarada bulunan zararlı kimyasallar anal kanser dahil pek çok kanser riskini artırır.
- Bağışıklık baskılayan ilaç kullanan kişiler – Organ nakli hastaları gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar alması gereken kişilerde ve HIV ile enfekte hastalarda kanser gelişme riski artmıştır.
- Kronik lokal enflamasyon – Uzun süren anal fistülleri veya açık yaraları olan kişilerin riski görece artmıştır.
- Pelvik radyasyon – Rektum, prostat, mesane veya rahim ağzı kanseri nedeniyle pelvik (alt karın) bölgesine radyoterapi almış kişilerin riski artmıştır.
Anal Kanser Önlenebilir Mi?
Kanserlerin çok azı tamamen önlenebilir ancak kansere yakalanma riski, risk faktörlerinden kaçınarak ve düzenli check-up yaptırarak önemli derecede azaltılabilir. Anal yolla cinsel ilişki kurmamak, HPV ve HIV enfeksiyonlarından kaçınmak anal kanser riskini azaltır. Cinsel ilişkide kondom kullanmak HPV bulaş riskini önemli derecede azaltır. Sigara kullanmamak anal kanser dahil pek çok kanserin riskini azaltır. HPV’nin bazı türlerine karşı aşılanmak da anal kanser riskini azaltabilir.
Yukarıda listelenen risk faktörleri açısından yüksek riskli olduğunu düşünen kişiler, doktorlarıyla anal kanser açısından taranmak için konuşmalıdır. Bu tarama içinde anal sitoloji ve Pap smear testi yer almaktadır. Anüsteki premalin lezyonların erken tanınması ve tedavisi anal kanseri önleyebilir.
Anal Kanserin Semptomları Nedir?
Anal kanserlerin %20’si asemptomatik olsa da doktor tarafından kolay erişilebilen ve görülebilen bir bölgede olduklarından tanısı kolaydır. Anal kanserin neden olabileceği semptomlar:
- Rektum veya anüsten kanama
- Anal açıklıkta kitle hissi
- Anal bölgede devamlı veya tekrarlayan ağrı
- Devamlı veya tekrarlayan kaşıntı
- Bağırsak alışkanlıklarında değişim
- Dışkının incelmesi
- Anüsten akıntı gelmesi
- Anal ve kasık bölgelerinde şiş lenf düğümleri
Bu semptomlar hemoroid gibi görece basit hastalıklardan kaynaklanıyor da olabilir ancak bu varsayılmamalı, semptomlarla ilgili doktor görüşü alınmalıdır.
Anal Kanser Tanısı Nasıl Konur?
Anal kanser genellikle yukarıdaki semptomlarla doktora gidildiğinde veya yıllık kontrol amaçlı yapılan fizik muayenede görülür. Bunların yanı sıra anal kanser, kolorektal kanser taramasında da saptanabilir. Anoskopi denen anal kanalı değerlendirmek için kullanılan bir tetkik ile de anal kanal değerlendirilebilir. Anal kanalda bir anormallik saptanırsa tanı için biyopsi alınır. Anal kanser tanısı kesinleşirse hastalığın evresini saptamak için ultrason, Röntgen, BT ve PET çekilebilir.
Anal Kanser Nasıl Tedavi Edilir?
Anal kanser tedavisinde başarı yüksektir. Temelde 3 tip tedavi şekli mevcuttur:
- Cerrahi – kanseri çıkarmak için ameliyat.
- Radyasyon terapisi – kanser hücrelerini öldürmek için yüksek doz radyasyon.
- Kemoterapi – kanser hücrelerini öldürmek için ilaç.
Pek çok anal kanser için kullanılan ve standart kabul edilen tedavi kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonudur. Bazı hastalarda çok küçük veya erken saptanan bir tümör, anal sfinktere zarar vermeden cerrahi olarak çıkarılabilir, böylece tedavinin uzatılmasına gerek kalmaz. Ender olarak ise anal kanser için büyük bir cerrahiye gerek duyulur ve hastaya kolostomi açılarak dışkının hastanın karnına yerleştirilen bir torbada toplanması sağlanır.
Bana Kolostomi Açılması Gerekir mi?
Anal kanser nedeniyle opere olan hastaların çoğuna kolostomi açılması gerekmez. Tümör, kombine tedaviye yanıt vermezse, tekrar ederse, az rastlanan bir kanser türüyse rektum ve anüs çıkarılarak kalıcı bir kolostomi açılması gerekebilir. Bu operasyona abdominoperineal rezeksiyon (APR) denir.
Anal Kanser Tedavisinden Sonra Ne Olur?
Tedavinin sonuçlarını değerlendirmek ve hastalığın tekrarlamadığından emin olmak için kontrol çok önemlidir. Anal kanserlerin çoğu kombine terapiyle veya cerrahiyle tamamen tedavi olur, dolayısı ile devam eden şikayetiniz olursa doktorunuza mutlaka söyleyin. Ek olarak, tekrar eden tümörlerin çoğu erken yakalandıklarında cerrahi olarak tedavi edilebilirler. Doktor tarafından düzenli aralıklarla yapılan fizik muayene, en iyi takip şeklidir. BT, MR, ultrason gibi görüntüleme tetkikleri de takip amacıyla kullanılabilir.
Sonuç
Anal kanserler, anal kanal içindeki deriden kaynaklanan ve sık görülmeyen tümörlerdir. Çoğu kanserde olduğu gibi, erken saptanması halinde tedavide başarı ihtimali çok yüksektir. Tümörlerin çoğu kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu ile tedavi edilebilir. Hastalığın tekrarlaması, tedaviden sonuç alınamaması ve hastalığın ilerlemiş olması cerrahi tedavi gerektirebilir. Anal ve kolorektal kanser için önerilen tarama muayenelerini olun ve endişe uyandıran bir belirti ile karşılaştığınızda doktorunuza danışın.
*Buradaki metin genel bir bilgilendirme olup, hastalıklar değişkenlik gösterebileceğinden kişisel değerlendirme için cerrahınızla görüşünüz.
*Amerikan Kolon ve Rektum Cerrahları Derneği’nin hasta bilgilendirme broşürlerinden tercüme edilmiştir.